Perşembe, Haziran 25, 2009


BİR ADIN KALMALI
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
sen say ki ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri,
koynuma almadım ihaneti ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent hele buselik
hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet isyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında
adın sokaklar dolusu
bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde
her akşam dağlar
sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında
sır yalnızlığın peşinde
kuvvet evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken,
sevmek için çok geç...
Ahmet Hamdi Tanpınar

Perşembe, Haziran 11, 2009

ÖLÜM

Sözünde durmadı mavi gökler
Gün kararıyor git gide ölüm.
Akşam yeli nedameti söyler
Nedamet yer etti bende ölüm.

Ne yapsam gün doğmuyor gönlümce
Sudur akar kendi bildiğince
Hangi pencereye koşsam gece
Gitmiyor bu can bu tende ölüm.

Ne vefasız geçmişten hayır var
Ne gelecekler imdada koşar
Çoktandır tekneyi aldı sular
Çoktandır ümitler sende ölüm.


Cahit Sıtkı Tarancı


(Nedamet: Pişmanlık)